ışıksız

ışıksız
неосвещённый, тёмный

Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Смотреть что такое "ışıksız" в других словарях:

  • ışıksız — sf. Işığı olmayan, karanlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • basık — sf., ğı 1) Basılmış, yassılaşmış Başına, arkası basık, önü yüksek, çuha püsküllü bir şapka giymiş. M. Ş. Esendal 2) Çok yüksek olmayan, alçak Arka sokağa bakan, dar, basık tavanlı, ışıksız bir yerdi. P. Safa 3) Kısık Onun sesi de aynı şekilde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • değer düşümü — is. Değersizlik Artık tanıyamadığımız bu ışıksız kentte üç ay içinde korkunç bir değer düşümüne uğrayan hayatlarımızı düşünmüştük. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışıksızlık — is., ğı Işıksız, ışıktan yoksun olma durumu Oradaki karanlık ışıksızlıktan gelme maddi bir karanlık değil. A. Erhat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karanlık oda — is. Fotoğraf camı banyosu, röntgen muayenesi vb. işlerin yapıldığı ışıksız oda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ziyasız — sf. Işıksız, karanlık Yorgun dağları, ziyasız yalıları, bülbülsüz koruları mor ve serin sis örtüyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • keñeşsiz — dan ışıksız, tedbirsiz I, 232 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»